Yüksek-riskli Human papillomavirus (HPV) virüslerinin uzun süreli enfeksiyonu sonucu ortaya çıkan rahim ağzı kanserinden korunmanın en etkin yolu ise, bu virüse karşı geliştirilen koruyucu aşıların uygulanması. İdeal olarak ilk cinsel ilişki öncesi HPV aşısının uygulanması gerektiğini söyleyen Op. Dr. Cevdet Hakan BAŞAR “HPV virüsü ile genellikle ilk cinsel ilişkiyi takip eden birkaç yıl içerisinde karşılaşılır. HPV virüsü servikse yerleşse dahi, genellikle takip eden 12 – 24 ayda vücuttan tamamen atılır. Ancak bazı kişilerde virüs vücuttan atılamaz ve rahim ağzı kanseri riski oluşturabilir.” dedi.
Rahim ağzı (serviks) kanseri, en sık karşılaşılan jinekolojik kanserler arasında yer alır. Günümüzde serviks kanserinin en önemli nedeninin, HPV (Human papillomavirus) virüsü olduğu biliniyor. Düzenli yapılan tarama testleri sayesinde, kanser öncüsü durumlar erken yakalanıyor ve kanser oluşmadan tedavi sağlanabiliyor. Tarama, jinekolojik muayene ile yapılır.
Rahim ağzına sürülen yumuşak bir fırça yardımıyla o bölgedeki hücreler toplanır. Bu hücrelerin bir mikroskopi camı üzerine yayıldığı ve incelendiği yönteme pap-smear testi, hücreler içerisinde eğer mevcutsa – HPV virüsünün DNA’sının tespit edildiği yönteme HPV-DNA testi adı verilir. Serviks kanseri taramasına, cinsel olarak aktif kadınlarda 21 yaşından itibaren başlanılmalıdır.
21 ile 29 yaş arasında 3 yılda bir pap-smear testi uygulanır. 30 yaşından sonra ise her 5 yılda bir HPV-DNA ve pap-smear testleri birlikte uygulanmalıdır. Buna alternatif olarak, 3 yılda bir tek başına pap-smear testi uygulanabilir.
Tarama testi sonuçlarına göre, eğer kanser öncüsü bir durumdan şüphe edilirse kolposkopi işlemi uygulanır. Kolposkopiyi uygulayan hekim mutlaka bu alanda özel olarak eğitimli ve tecrübeli olmalıdır. Kolposkopi esnasında rahim ağzı ayrıntılı bir şekilde gözlemlenir.
Şüpheli bölgelerden küçük biyopsiler alınarak patolojik inceleme yapılır. Bu işlem genellikle 5-10 dakika arasında sürer ve anestezi gerektirmez. Patolojik inceleme sonucunda ileride kanser riski taşıyan bir durum saptanması halinde, riskli bölgenin temizlendiği servikal LEEP veya konizasyon işlemleri uygulanır. Serviks kanseri taramaları düzenli olarak yaptırıldığında ve kanser öncüsü durumlara erken müdahale edildiğinde, kanser oluşum riski yok denecek kadar azdır.